Psikolojik rahatsızlıkların birbirinden farklı tanıları ve etkenleri bulunmaktadır. Özellikle de duygu durum bozukluklarına psikoloji alanında tanı konulması bir hayli karışık olarak bilinmektedir. Duygu durum bozuklukları kişilerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Duygu durum bozukluğu yaşanması durumunda kişilerin intihara varabilecek kadar yoğun tehlikeler yaşaması da ortaya çıkabilir. O nedenle duygu durum bozukluğu tanısı konulduktan sonra doğru tedavi yöntemi belirlenmelidir.
Duygu Durum Bozukluğu
Psikoloji alanında zor tanı konulan durumlardan bir tanesi de duygu durum bozukluğudur. Kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen duygu durum bozukluğu durumunda intihara varan tehlikeler ortaya çıkabilir. İnsanların günlük yaşamlarında olan ani iniş ve çıkışların yanı sıra yaşamsal seviyelerde değişiklikler de oluşabilir. Ruh halindeki tüm bu dalgalanmalar duygu durum bozukluklarına da yol açar. Sıradan ve yaşamsal olaylara bağlı olan duygu değişimleri olağan karşılanabilir.
Ancak kişilerin ruh halindeki değişimler günlük yaşamda sürekli bir negatif etki gösteriyor ise belirtilere bağlı olarak iyi bir uzman ile görüşülmesi de sağlanmalı. Duygu durum bozukluğu belirtileri ortaya çıktıktan sonra zaman kaybetmeden tedavi alanına geçmesi de sağlanabilir. Kişilerin günlük aktivitelerinde duygu durum bozuklukları ortaya çıkabilir.
Duygu Durum Nedir
Duygu durum, psikolojide yoğunluğu az ama sürekliliği fazla olan duygusal bir durum olarak öne çıkar. Duygu durum kişide bulunulan çevreye göre ve algıda seçiciliğe göre de değişmektedir. Bazı zamanlarda ise davranış bozuklukları görülmektedir. İnsanların verdikleri normal tepkilerden ziyade anormal davranışlar ve tepkiler gösterilir. Duygu durum bozukluğu insanlardaki duygusal durumu etkileyen bir akıl sağlığı sorunu olarak bilinmektedir. Kişilerin uzun süreli coşkunluk durumu ve ya aşırı üzülmeler ortaya çıkabilir.
Kişilerin aynı günlerde her iki durumu birlikte yaşamaları duygu durum bozukluğuna yol açabilir. İki uçlu duygu dalgalanmaları bu psikolojik rahatsızlığın ana belirtileri arasında yer almaktadır. Genellikle çeşitli olaylara bağlı olarak ruh hali değişimlerinin olması normaldir. Ancak bu duygusal değişimler sonucunda duygu durum bozuklugu da etken olabilir. Duygu durum bozukluğu teşhisi konulmadan önce iyi bir inceleme yapılmalıdır. Ruh halinde değişkenlik olan kişi birkaç gün takip edilir. Bireylere davranış şekilleri ve duygusal değişimleri izlenir.
Hayattaki rutin aktiviteler ile başa çıkma şekilleri gözlemlenir. Yapılan incelemelerin ardından sürekli bir ruh değişkenliği olur ise tanı konularak uygun tedaviye geçilir. Özellikle duygudurum bozuklugu nedir diye çok merak ediliyor. Hastalık belirtilerinin görülmesinin ardından doğru tedavi yöntemleri de uygulanmalıdır. En bilinen duygu durum bozuklukları depresyon ve bipolar bozukluk olarak bilinir.
Duygu Durum Bozukluğu Belirtileri
Günümüzde pek çok kişi duygu durum bozukluğu ile mücadele etmektedir. En bilinen duygu durum bozukluklarından ikisi bipolar bozukluk ve depresyon olarak bilinir. İnsanların ruh halleri ve olaylara karşı verdikleri tepkilere duygu durumu denilir. Özellikle günümüzde duygudurum nedir diye merak ediliyor. Duygu durumunun çeşitli etmenlere bağlı olarak değişmesi çok normaldir. Bunun yanı sıra gün içinde sürekli bir ruhsal değişimin yaşanması ise sıradan değildir. Duygu durum bozukluklarına ise dikkat edilmesi gerekmektedir.
Duygu durum bozukluğunun en önemli belirtisi kişilerin bulunulan duruma uygun davranmamasıdır. Abartılı duyguların yaşanması ve oldukça fazla tepki verilmesi mutlaka dikkate alınmalıdır. Sürekli bir mutsuzluk ve hüzün yerini depresyona bırakacaktır. Kişideki neşe ve coşkulu davranışlar da mani olduğunu düşündürebilir. Duygu durum bozuklukları bipolar bozukluk ve depresyon olarak ikiye ayrılmaktadır. Depresyon ve bipolar bozukluk belirtileri de farklılık gösterebilir. Aynı zamanda duygudurum bozuklugu belirtileri mutlaka dikkate alınmalıdır.
Bipolar Bozukluk belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
- Kişilerin duygusal yönleri depresyon ve mani arasında değişkenlik gösterir.
- Kişide sürekli, sabit ve dengeli bir ruh hali gözlemlenmez.
- Depresif dönemde genellikle üzüntü, isteksizlik, motivasyon kaybı ve mutsuzluk hali görülür.
- Mani dönemi yaşandığı sırada taşkın, coşkun ve enerjik olunur.
- Mani dönemlerinde cinsel istekte artış yaşanır.
- Uyku ihtiyacı azalır ve uykusuzluk durumu da artacaktır.
- Bazı zamanlar kişinin saldırganlık durumu da gözlemlenir.
- Kalıtsal hastalıklar sonucunda da Bipolar Bozukluk görülebilir.
- Dikkat dağınıklığı ve odaklanamama sorunu da gözlemlenir.
- Depresyon belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
- Depresyona giren kişi konsantre olmakta zorluk çeker.
- Kişi okuduklarını anlayamadığı gibi başkalarının ona söylediklerini de anlayamaz.
- Yavaş ve uzun duraklamalar ile iletişim kurulur.
- Normalde zevk alınan her aktivite sonrasında bir yük olarak gelir ve mutluluk vermez.
- İştah azalması olur.
- Belirgin bir yorgunluk, bitkinlik hali görülür.
- Kişisel bakıma önem verilmez.
- Büyük bir umutsuzluk ve buhran hali görülür.
Duygu Durum Bozukluğu Tedavisi
Bilinen bir hastalık fark edildikten sonra mutlaka doğru tedavi uygulanmalıdır. Kişilerde gözlemlenen duygu durum bozukluğunun ardından doğru tedavi uygulanmalıdır. Tanı konulmasının ardından duygu durum bozuklugu tedavisi de uygun biçimde yapılmalıdır. Depresyon çoğunlukla çevresel etmenlere bağlı olarak gelişebilir. Genellikle 20 ve 50’li yaşlarda depresyon çok sık görülür. Erkeklere oranla kadınlarda depresyon görülme sıklığı çok daha fazladır. Depresyon genellikle beyinde yapısal özellikler ve değişkenliklere göre de ortaya çıkabilir.
Yaşanılan olaylar, stres ve çocukluk çağındaki ihmaller depresyonun en belirgin nedenleri arasında gösterilir. Kişinin yaşadığı travmalar, sevilen kişilerin kaybı ve ayrılıklar da tetikleyici olabilir. Depresyon tedavisinde ilaç takviyesinin yanı sıra terapiler de önemli bir yer tutar. İlaç tedavisi uygulandığında bazı hastalarda şikayetler geriler. Bazı hastalarda ise ilaç tedavisinin yanı sıra düzenli terapiye gitmek de gerekebilir. Bipolar bozukluk için en etkili tedavi yöntemi ilaç kullanımıdır. Koruyucu tedavinin hedeflenmesi için doğru ilaç kullanımı gerekir. Tedavi süresi ise uzun sürebilir. Kişiler aniden ilaçları bırakmaz. İlaç dozajı ve ilaç kullanımı doktor tarafından kontrol altında tutulmalıdır. Bipolar bozukluk hastalarının sürekli doktor gözetiminde kalmaları gerekir.
SAS Metodu
Nörolojik ve psikolojik bozukluklarda, sinir, stres ve duygusal problemler SAS Metodunun kişiler üzerinde pozitif etki yarattığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Dünya üzerinde birçok ülkede uygulanan SAS Metodu’nda kulaklıklar aracılığıyla ses, müzik ve hikaye tabanlı dinletiler, beynin iki tarafınında birbiri ile uyumlu bir biçimde çalışmasını sağlar. Bu sayede kişi bilişsel, duygusal, fiziksel olarak kendisini geliştirir. Beynin sağ ve sol hemisferinde sağlanan bu uyumlu çalışma kişilerin gerek okul gerek iş gerek gündelik yaşamlarında daha etkili ve başarılı bireyler olmasında yardımcı olur. Herhangi bir psikolojik veya nörolojik sorunda kişinin beyinsel fonksiyonlarını en etkili şekilde kullanılmasında SAS Metodu’nun oldukça büyük bir etkisi vardır. Çocuklarda ve büyüklerde güvenle kullanabileceğiniz SAS Metodu ile sizlere huzurlu ve başarılı günler dileriz. SAS Metodu herhangi bir tıbbi müdahale programı sunmaz, teşhis veya tedavi içermez. Herhangi bir tıbbi durum söz konusu olduğunda sağlık çalışanlarından profesyonel destek almalısınız.
