SAS Metodu

SAS'ın Bilimsel Altyapısı

Son yıllarda nöroplastisite alanında yapılan araştırmalar SAS Metodu’nun gelişmesine olanak sağlamıştır. SAS Metodu kurucuları ve uygulayıcıları önderliğinde İngiltere, Hollanda, Polonya, Almanya, KKTC ve Türkiye başta olmak üzere uzman kadrosu ile danışanlarına hizmet etmektedir.

SAS Metodu kulaklıklar aracılığı ile müziği, tonları ve konuşmaları birer araç olarak kullanarak beynin iki yarı küresi arasındaki aktivasyonu geliştirmeyi amaçlamaktadır. Sağ kulaktan duyulan bilgiler beynin sol yarı küresine ve sol kulaktan duyulan bilgiler de beynin sağ yarıküresine gitmektedir. Bu durum, beynin iki yarıküresiyle de bağlantılı ve uyumlu bir şekilde çalışılabilmesine olanak sağlar.

Danışan için uygulanan bu yöntem basit ve tamamen güvenlidir. Sadece her gün özel olarak hazırlanmış ses ve müzik programlarını kulaklıklar aracılığı ile dinleyerek, beynin sağlıklı bir işleyişe sahip olması mümkündür. Bu işleyiş birkaç hafta sürdüğünde beynin yeni, kalıcı, hızlı ve etkili bir alışkanlık edinmesi sağlanır. Dikkat ve konsantrasyon ile ilgili problemler, okuma, yazma ve konuşma gibi birçok öğrenme güçlülükleri ve bazı davranışsal problemler beynin iki yarıküresinin ve ilgili olan merkezlerin nasıl kullanıldığı ile ilgilidir. Bu yüzden bu yeni ve heyecan verici metod ile çocukların ve yetişkinlerin yaşadığı farklı zorluk alanlarının geliştirilebilmesi mümkündür.

Tipik bir SAS Metodu’nun dizaynı şu şekildedir:

  1. Beynin gelen ses ve konuşmaları tanıması, ayırt etmesi ve işlemlemesi ile ilgili olan beynin işitsel işlemleme kısmının işleyişini arttırmayı hedef alır. Bu işleyişin hızlanması, işitsel hassasiyetlerin azalmasını, anlama ve algılamanın hızlanmasını, sözel ifadenin gelişmesini ve okuma-yazmanın gelişimini sağlar.
  2. Beyinde diğer duyuların (koklama, tat alma, görme ve dokunma) da işlemlendiği merkezlerin aktivasyonunu gerçekleştirerek, uyaranların çok geldiği durumlardaki hassasiyetleri azaltır ve genel işleyişe yardımcı olur.
  3. Denge-koordinasyon merkezinin aktivasyonunu sağlayarak kişinin dengesini, prepozisyonunu, el-göz koordinasyonunu ve motor becerilerini geliştirir.
  4. Kişide sağ kulak baskınlığını geliştirerek, kişinin konuşma ile ilgili gelen bilgilerin daha iyi tanımasını, daha hızlı anlamasını ve daha iyi bir sözel ifade geliştirmesini sağlar.
  5. Beynin iki yarı küresi arasındaki iletişimi arttırarak, beynin işlemleme süresinin, algılama ve anlamasının hızlanmasını sağlar.
  6. Nefes alış-veriş ritimlerini değiştirerek kişinin rahatlamasını veya aktivasyonunun artmasını sağlar. Konuşma bozukluklarına (ör: kekemelik), dikkat eksikliğine ve hiperaktiviteye neden olan beyin dalgalarının alışkanlığını değiştirir.
  7. Kişinin kendisine olan öz saygısı yada öz inancının oluşmasına yardımcı olur.