Psikoterapi Seanslarında Ne Zaman SAS Metodu Gerekir?

Terapide konuşulan sorunlara yönelik kişide duygu, düşünce ve davranışları yeniden yapılandırmayı sağlamak için bazı durumlarda danışanın düzenli olarak devam etmesi gereken daha uzun süreli seanslara ihtiyaç duyulmaktadır.

Terapi sürecinin uzamasında ise genelde 2 neden bulunur. Bu nedenlerden birincisi terapide çalışılan sorunun kaynağının karışık ve derin olmasıyla ilgiliyken ikincisi ise terapide çalışılan konuların pekiştirilmesinin önüne geçen içsel ya da dışsal faktörlerin varlığıyla ilgilidir.

Terapi sürecini uzatan bu nedenlerden ilkine yani terapiye getirilen konunun kaynağının karışık ve derin olmasına örnek verecek olursak; depresyon belirtileri gösteren bir danışanın depresyon yaşamasına neden olan ve çocukluk dönemine dayanan birçok travmatik yaşam olayının olması terapi sürecinin daha uzun soluklu ilerletilmesinde belirleyici rol oynamaktadır.

Bu terapi sürecini uzatan içsel ve dışsal faktörlere örnek verecek olursak ise depresyon belirtileri gösteren aynı danışanın ev ödevi olarak verilen bilişsel davranışçı terapi ödevleri ve günlük nefes egzersizlerinin o hafta eve yatılı misafirlerinin gelmesi sonucu aksarsa (dışsal faktörler) ya da danışan kendisinde hiç enerji bulamadığı için ev ödevlerini yapmayı unutursa (içsel faktörler) o zaman terapi seanslarından verim alma süreleri de uzayabilir. Çünkü terapi seansları içerisinde danışanla çalışılan bilişsel-davranışçı süreçlerin pekiştirilmesi için danışana verilen egzersizler yapılamamış olur.

Aynı zamanda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bir çocuğun terapi seanslarında duygu-davranış denetimini sağlama üzerine çalışılırken, çocuğun duygu ve davranış uyumunda pekiştirici etki oluşturan sosyal çevre desteği eksik bırakıldığında terapi çalışmaları yine dolaylı yoldan sekteye uğramış olur ve bu durum psikoterapi seanslarına devam etme sürelerinin uzamasında rol oynamaktadır.

Psikoterapi seanslarına devam etme süreleri uzadıkça seanslardan istenilen verimi alana kadar geçen zamanda danışanın duygusal, düşüncesel ve davranışsal alanda baş etmede zorlandığı yeni sorunların da ortaya çıktığı görülebilmektedir. Örneğin sınav kaygısı yaşayan bir çocuk psikoterapi desteği görmesine rağmen her hafta girdiği deneme sınavında istediği başarıyı elde edemedikçe terapide verilen ev ödevlerini yapma isteğine karşı da motivasyonu düşebilmektedir.

Öğrenci kaygı yönetimini sağlayabilmek için yeterli düzeyde aile, öğretmen, akran ya da sosyal desteği de alamadığında terapiden sağlanan verim daha uzun süreye yayılır. Bu süre zarfında ise danışan sınav kaygısıyla beraber özgüven düşüklüğü, mutsuzluk, okula gitmek istememe, arkadaşlarından uzaklaşma gibi yeni sorunlar yaşadığını düşünerek sorununun hiçbir zaman geçmeyeceğine dair umutsuzluk hissine kapılabilir. İşte tam da böyle durumlarda psikoterapi seanslarını destekleyen farklı yöntemleri bu sürecin içerisine eklemek gerekebilir.

Yukarıdaki örnekten bağımsız olarak psikoterapinin yanına eklediğimiz destek yöntemler kişinin yaşı, yaşadığı sorunun fizyolojik ya da psikolojik kaynağı, sorunun boyutu ve psikoterapiden alacağı verimin düzeyine göre ilaç desteği, fonksiyonel beslenme desteği, özel eğitim desteği, ergoterapi, fizyoterapi, dikkat terapisi, dil ve konuşma terapisi gibi farklı alanlardan sağlanabilecek destekler olur.

Bunların yanı sıra SAS metodu da beynin her iki yarım küresini uyararak duygu, düşünce, davranışlar ile tüm bilişsel işlevlerin daha dengeli biçimde yönetilebilmesi için beyin gelişimini destekleyen ve her gün kişinin istediği yerden kesintisiz şekilde kendi kendine uygulayabildiği pratik bir yöntem olduğu için de sıklıkla tavsiye edilebilen bilimsel bir metottur.

SAS dinleti metodu herhangi bir tıbbi müdahale tekniği değil sadece beynin işlevlerini sağlıklı şekilde yerine getirmesinde destekleyici dinleti programları içerir. Yani SAS dinleti metodu; bireyde var olan becerilerin ya da güçlendirilmesi istenilen duygu, düşünce, davranışların ortaya çıkarılmasında çalışılan terapi yöntemine ya da başlanan tedaviye destek veren beyin egzersizi tarzında bir pekiştireç olarak da düşünülebilir.

Tamamlanan dinleti programlarının sonucunda SAS metodu psikoterapi ya da farklı terapi alanlarının içerisinde yapılan çalışmaları destekleyici ve çalışmaların etki gücünü arttırıcı bir rol üstlenir.

İlginizi Çekebilir.

sipastik
Serebral Palsi

Günümüzde birbirinden farklı psikolojik ve ruhsal hastalıklar bulunmaktadır. Kalıtsal ve

down sendromu
Down Sendromu

Bebekte bulunan 21. kromozomun çiftinde artı bir tane kromozom bulunması